Atın, insanoğlunun yaşamında kullanım alanları oldukça azalmıştır. Buna rağmen günümüzde bile bazı ülkeler, atın ekonomik değerini yüksek tutmak amacıyla oldukça büyük kaynaklar ayırmaktadır.
İnsanlığın geçmişinde at, bugünkü gibi spor amacıyla yetiştirilmiyordu. Tarımda, ulaşımda, iletişimde ve askeri alanlarda her an insanoğlunun en büyük yardımcısıydı. Bu nedenle at evcilleştirildiğinden bu yana inanç dünyasının, efsanelerin, halk yazınının ve kültür tarihinin en önemli temalarından birisi olmuştur.
“Bana her şeyi atlar öğretti. Onları dinlemelisiniz. Her ne olursa olsun atlar sizden daha güçlüdür ve onlarla kesinlikle zorla değil sabır ve anlayışla çalışmalısınız”
“Cavalcata” İtalya’da binlerce yıldır yılın belli günlerinde düzenlenen dinsel kökenleri de olan geleneksel festivallerdir.
Karabakh atı, güzelliği ve zarafeti ile bölgedeki diğer at ırklarından her zaman ayırt edilmektedir. Görünüşünün güzelliği nedeniyle Azerbaycan folkloru ve yazılı edebiyatında genellikle ceylanlarla karşılaştırılmıştır.
Kafkasyalıların ”Sokrates”i olarak bilinen, 1684-1750 tarihleri arasında Kabardey bölgesinde yaşamış olan halk düşünürü, moralist Kazanoko Jabağı (Къэзанокъо Джэбэгъы), “Kimler dosttur?” diye sorulan bir sorunun yanıtı olarak; “Ata binmemiş olanlar dosttur, ata binenler dosttur ve attan inmiş olanlar dosttur” diye cevap verir.