facebook twitter instagram google-plus pinterest linkedin search heart chat eye trending-up clock font keyboard_arrow_up
M. Tekin Koçkar Öğretim Görevlisi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
  1. Anasayfa >
  2. Binicilik >
  3. Özkan TEMURLENK - MAMŞİRATİ: Binicinin Temel Eğitimi
M. Tekin KOÇKAR
13 Dakika Okuma Süresi
+ -

Özkan TEMURLENK - MAMŞİRATİ: Binicinin Temel Eğitimi

1. BİNİCİNİN KURAMSAL (Nazari, Teorik) EĞİTİMİ

Başka bir canlıyla yapılan tek spor olan binicilikte, binici eğitimi sırasında kuramsal ve uygulamalıdan hangisinin yaşamsal önemi olduğu konusunda bir arayış içerisinde olmak yerine, ikisinin de aynı önemde olduğunu belirtmek yerinde olur. Kuramsal eğitim biniciyi atı yönetirken uygun aracı seçmedeki kuşkularından alıkoyar, doğru yolu bulması için deneme yapması gerekmez, birçok gereksiz çalışmadan kurtarır. Dolayısıyla binici hareketlerinin temelini kestirmeyle (tahminen) yapılan çalışmalar değil doğruluğu kanıtlanmış bulgular oluşturur. Bu kuramsal bilgilerin önemi, bu bilgilerin uygulanmasıyla binicilik sanatının kolaylaştırılmasıdır. Kuramsallığın ışığı altında, binici yalnızca uygulanan uyarı ve yardımları açıkça görmekle kalmayacak bunların etkilerini ve nedenlerini de anlayacaktır. Uyarı ve yardımların nasıl yapılacağını öğrenirken niçin yapılacağını öğrenmezse, binicinin hareketleri tekdüze (kaba) olur. Bu tekdüze (kaba) uyarı ve yardımlarda incelik isteyen temel özellikler yoktur ve dolayısıyla her zaman sert olurlar. Yalnızca uygulamalı eğitim gelişimi bir noktaya kadar sağlayacak ve sonuçta duruşa geçecektir. Asıl olan kuramsal ve uygulamayı beraber götürmektir.

2. AT YÖNETME YETENEĞİ VE USTALIĞININ GELİŞTİRİLMESİ

Binicilikte ileri düzeyde bir uzman olmak için, kuramsal bilgileri anlamak yeterli değildir. Öğretilen uyarı ve yardımların, çalışmalarda sık sık yinelenmesiyle becerinin pekiştirilmesi gerekir. Eğer ilk deneyim başarılı olmuyor ve at beklediği kadar çabuk tepki göstermiyorsa, binici atını veya kendini suçlamamalı, cesaretini kırmamalı ve azmini yitirmemelidir. Kendini atın verdiği gerçek cevaplarla yönlendirmeli, atın kendi isteğiyle ve binicinin yaptığı etkilerin doğru yapıldığı izlenimini verene kadar, ısrarla uyarı ve yardımlarını düzeltmeli, bunları süzgeçten geçirmelidir. Binicinin atı etkilemek için yaptığı “uyarı ve yardımlar” diğer bölümlerde açıklanmıştır. Öğrencinin eğitimi bu kurallara göre ve başlangıçtan yönlendirilmeye başlanmıştır. Bu konular deneyimli binicilerce eğitim sırasında ve atla iletişim kurarken, her istenilen an kullanılmalıdır. Yine uyarı ve yardımları yaparken, binicinin yeteneği bu etkiler içgüdüsel oluncaya kadar çalışarak pekiştirileceği akılda tutulmalıdır. Fakat uyarı ve yardımların otomatik olması hata olur. Otomatikle içgüdüsel arasında büyük bir fark vardır. İçgüdüselde his, fiziksel hareketleri yönlendirir. Otomatikteyse, yalnızca hareketler mekanik yapılır. İçgüdüsel hareketler hissi ve duyarlıdır. Otomatik hareketlerse hissiz ve mekaniktir. Atın üzerinde yapılan mekanik hareketler atı şaşırtır. Çünkü at makine değil bir canlı varlıktır. Bunun tersi, atın hareketleri eğitimle tamamen otomatik ve binicisine itaati tam olmalıdır.

3. BİLGİSİNİ DENEME VE İLETİŞİM KURMADA DÜŞÜNÜŞ ŞEKLİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ

Binicinin eğitimi boyunca veya eğitimden sonraki çalışmalarında, atın bir sinir sistemi ve beyin tarafından yönetilen, yaşayan bir canlı olduğu ve bir düşünce yapısına sahip bulunduğu akıldan çıkartılmamalıdır. Çeşitli ruhi yapıya sahiptir; üzüntü, neşe vs.. gibi. Bu nedenle iyi bir binicinin atın psikolojisini bilmesi vazgeçilmez bir özelliğidir. Atını kendi istekleri doğrultusunda, zihni olarak cevap verecek duruma nasıl getireceğini, neşesini anlatma şansını nasıl vereceğini, acısını nasıl anlatacağını bilmesi gerekir. Örneğin bir yerinde ağrısı olan bazı atlar binerken huzursuz olurlar ve biniciyi bindirmek istemezler vs.. gibi. Binicinin bütün binicilik sorunlarında uyması gereken zihni davranışı, aşağıdaki iki örnekle daha açık anlatılabilir.

a. Birincisi: Ürkek olan bir atın düşünce şeklini, eğiterek düzeltmek için doğru olan yöntem, psikolojik yapıya dayalı bazı önlemleri almaktır. 

Atın ürkmesine neden olan şeylere dikkat edildiğinde, zihnindeki bazı korku veren düşüncelerden dolayı hareketlerinde düzensizlikler görülür. Bu düzensizlikler ürkme belirtileridir. Örneğin kasılma, birden bire ileri sıçrama, yana sıçrama, aniden durma veya geri geri yürüme gibi. Eğer binici bu davranışlarından dolayı atı ağır şekilde cezalandırırsa at duyduğu acıyı ürkmesinden dolayı verilen cezadan değil, ürkmesine neden olan şeyin bu acıyı verdiği şekilde bağlantı kurarak; “Korktuğum başıma geldi.” diye değerlendirecektir. Bunun mantıksal sonucu olarak, kafasında ceza alarak tanımlanan ürkme nedeni, bir sonraki ürkmede daha korkunç olacaktır. Fakat at ürktüğünde binici ceza yerine sakinleştirici önlemler kullanırsa, en iyisi dizginleri boşaltmaktır, zihnindeki korkuların asılsız olduğunu algılayacak, zamanla bu ürkme hareketlerinin yoğunluğu ve sıklığı, derece derece azalacak ve sonunda kaybolacaktır.

b. İkincisi: At binicinin isteklerinden herhangi birini yerine getirmemek için direniyorsa, düşünülmelidir. Direnme, acıdan veya yorgunluktan dolayı değilse, uygulanan uyarı ve yardımların doğru olmadığındandır. Bu nedenle de önce durumu düzeltmek için binici, uyarı ve yardımlarını değiştirmeyi denemelidir. Uyarı ve yardımlardaki kötü değişiklikler, başlangıçta belki çok sert ve şaşırtıcı olacaktır. Fakat atın biniciye itaat etme isteğini yansıtacağından, iyi niyeti de gösterecektir. Böylece binicinin kendi hatalarını düzeltmesi ve atın gelişimini en iyi şekilde sağlayacaktır. Bu durumda, binici eğer atını istekler çerçevesine alarak olaya yaklaşırsa, genellikle direnmeyi önler. Binici etkilerinin yalnızca yapılışlarındaki ani değişikliklerle yetinmemeli, ayın zamanda temel veya karşı uyarı yardımlar arasında da değişiklikler yapılmalıdır. Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi, atın isteğini etkileyen önlemleri alarak ve zihni durumunu anlayarak zorlukların üstesinden gelmeye çalışan bir binici, hem kendisini hem atını gereksiz dertten, endişeden ve acıdan korumuş olacaktır. Dolayısıyla çalıştığı hissedilirse, yeniden eğitilmeli, kaba kuvvetle atı yola getirmeye çalışarak asla sabır ve sinirler bozul-mamalıdır. Atlarda bilinçli yapılan veya yenilmesi güç karşı koymalar pek görülmez. Fakat böyle bir durum varsa, cezayı hak etmiştir. Bununla beraber, genelde biniciler bilgileri tükendiği an, kaba kuvvete başvururlar. İyi bir binici cezayı çok az kullanır. Kötü biniciler her zaman dizginlerle oynar ve kamçı kullanarak ata haksızlık eder.

4. ATIN TEPKİLERİNİ (REFLEKSLERİNİ) TANIMA YETENEĞİNİ GELİŞTİRME VE ÖNEMİNİ BİNİCİ GİBİ DEĞERLENDİRME (HİSSETME)

Tepki ve his, binicilikte çok önemli özelliklerdir. Atla kusursuz bir ilişkinin sağlanmasının da temelini oluşturur. Tepki, atın ve binicinin belirli hareketlerine veya binicinin uyarı ve yardımlarına karşı, atın verdiği cevaplarla binicinin gösterdiği fiziksel yansıdır. At tarafından yapılan hareketlerin tepkileri herkese aynı hissi verir. Ancak bazı atlar diğerlerine göre daha belirgin hareketler yaparlar. Yine bir binici diğer biniciden daha duyarlı olabilir ve buna benzer olaylar sıralanabilir. Sonuç olarak, uyarı ve yardımlarla bunlara karşı doğal tepkiler, yoğunlukları bakımından farklılık gösterebilirler. Fakat bu farklılık özlerini tamamen değiştirecek kadar olmaz. Binici, hissin ve tepkinin önemini sürekli gözlemle anlayabilir. Bunu kolaylaştırmak için hissin ayırıcı özelliğini, gözlemin nerelerde yoğunlaşması gerektiğini ve belirli tepki veya hissin daha açık bir şekil almasında hangi çalışmaların yapılması gerektiğini eğiticiler gösterebilir. Başlangıçta belirli bir tepkinin olması doğaldır veya binici tepkinin verdiği gerekli hissin farkına varmayabilir. Bununla beraber, binicide bilinçaltının gelişmesi sonucu tepki ve his, şaşırtan bir şekilde tek tek ortaya çıkar. Önemli olan bu anları beklerken binicinin sabrının yitirilmemesidir.

5. ATIN FİZİKSEL EĞİTİMİNİ YAPTIRMAK İÇİN BİNİCİLİK HİSSİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Eğitimin tasarlandığı gibi düzenli uygulanmasıyla eğitici, binicinin ve atın gücünü korur, çalışmayı fazla sinirsel gerilime sokmaz, biniciyle atın fiziksel ve zihni yapısını geliştirmede, başarısızlığa uğrama tehlikesi olmadan, eğitimin ilerlemesini hızlandırır. Bu tasarıda çeşitli eğitim ve zaman dağılımıyla izlenecek yöntemin örnekleri bulunur. Sonuçta binici, atın doğru davranışları karşılığı ve çıkarı için, eğitimi daha kolay yapmaya çalışmalıdır. Atta rahatlama hissi, istekle kendini biniciye teslim ettiğinde ve beklenen şekilde tepki gösterildiğinde, ortaya çıkacaktır.

Bu beş konudan hangisinin daha önemli olduğu söylenemez. Çünkü beşi de birbirinden ayrılmaz ölçüde bağlıdır. İnsan başlangıçta iyi bir binişe sahip olup sonradan diğer konuları değişik zamanda ve ayrıca öğrenemez. Yani ilk binicilik eğitimleri, yalnızca binişle başlamaz, beraberinde his ve etkiler de öğrenilir. Çok kez; “Biniş, biniciliğin temelidir.” denir. Bu bir ölçüye kadar da doğrudur. Fakat bu bir yandan binicinin at üstündeki durumuna, diğer yandan en küçük inceliğe varıncaya kadar uyarı ve yardımların doğruluğuna bağlıdır. Bu iki konu, yani biniş ve etkiler, hisle desteklenerek binicilik geliştirilir. Acemi binicilerde biniş hissi, uyarı ve yardımlar kadar, hatta daha da önemli bir konu güvendir. Güven, atla iletişimin kurulması için ve biniciliğe yeni başlamasından dolayı acemide doğal olarak korkuları giderme duygusudur. Bunun için de başlangıçta acemi biniciyi üzengiler takılı olarak bindirmek ve yalnızca manej yollarında gezinti yaptırmak doğru olur. Güven döneminde ayrıca aşağıdaki hareketler de yararlı olabilir.

  • Atın yaya yedekte yönetilmesi
  • Atın okşanması 
  • Çeşitli uzuvlarının tutulması 
  • Karın altından geçilmesi
  • Dururken at üstüne sıçrama ve yere inme 
  • Binmişken kantarma başlığının dizginlerini tutma 
  • Dururken ve yürürken serbest jimnastik hareketleri 
  • Hafif süratli vs.. gibi hareketler  (Yukarıdaki maddeler için ilgili konulara bakınız!).

Başlangıçtan beri, anlatılan nedenlerden dolayı, acemi binici at üstünde denge ile tutunmayı, rahat ve elastiki (esnek) bir yumuşaklıkla binmeyi, atın hareketlerine uymayı ve hissetmeyi öğrenmelidir. Bütün bunları öğrenmeyen bir binici hiç bir zaman dengeli, yumuşak, doğru ve serbest binemez. Tersine böylesi gelişigüzel, hissiz ve katı bir binişin, görünüşte güzel, doğru ve kurallara uygun olsa bile biniciliğin bilimsel gösteri sanatı ve görsel sporla hiç bir ilgisi yoktur. Yine binicilerin çoğu atın hareketlerine uyma ve eyere yapışmayı beceremezler. Çünkü beli germeyi öğrenmemişlerdir. Her çocuğun salıncakta yapabildiğini biniciler çoğunlukla eyer üzerinde zor diye denemezler. Bu söylenenler her biniciyi düşündürmeli ve kendi içinde böyle olup olmadığını araştırmalıdır. 

İlk başlayan acemi, bir-iki yılını öğrenim ve bu temel binicilik tekniklerini pekiştirmek için harcar. Eğer acemi binici bu süreyi kısaltmak gereği duyarsa, iyi binici olacağı kuşkulu olur. Böyle uzun bir eğitim zamanının nedeni, binicinin bütün kas sisteminin biniciliğe elverişli şekilde gelişmesi gereğinde yatar. Fakat temel eğitime gerekli zamanı sabırla ve içtenlikle vermeye hazır olanlar, sonunda iyi bir binici olacaklardır. Acemi binici, temel kuralları öğrenme sırasında, olabildiğince sakin ve iyi eğitilmiş bir ata bindirilmelidir. Böylece atla uğraşıya girmeden, yalnızca kendi binişiyle ilgilenecek ve fiziksel olarak da uyum sağlayabilecektir. Bu temel eğitim süresi çok sık ata binenler ve biniciliğe yarışma amacıyla başlayanlar için kaçınılmazdır. Bununla beraber, eğer bu biniciler iyice yerleşmiş fakat yararı olmayan alışkanlıkları terk etmek zorunda kalsalar bile cesaretlerini yitirmemelidirler. 

Temel eğitimi izleyen yıllarda, binicinin kural olarak amacı bu zamana kadar öğrendiği her şeyi pekiştirmek olmalıdır. Böylece uyarı ve yardımlar doğal duruma gelecek, daha az deneyime sahip bir ata, kendine yabancı olmayan bu uyarı ve yardımları uygulamaya çalışacaktır. Temel eğitim boyunca eğitimi ilerleyen binicinin sık sık ve sırayla bazı küçük engelleri atlaması da iyi olur. Örneğin, 25-30m.den 0.70m. yükseklikte engeller. Bu aşamada binicinin, atlamada karar verme hissini geliştirmesi gerekir. Böylece daha sonraları engele kalkma yerine tam olarak karar verilecektir. Bununla beraber henüz herhangi bir düzeltme yapmayı denemesi erkendir ve atın kendi istediği yerden kalkmasına izin vermelidir. Temel eğitimi tamamladıktan sonra, genç binicinin genç atı çalıştırma gibi, daha ileri binicilik tekniklerine başlanabilir ve aynı zamanda yarışmaya hazırlanabilir. Binici eğitiminin bu aşamadaki en önemli amacı, bilinçli olarak binicilik tekniğinin gelişmesi ve kusursuzlaştırılmasıdır. Yalnız mekanik olarak uyguladığı uyarı ve yardımlar şimdi içgüdüyle (hisle) yapmalıdır.