facebook twitter instagram google-plus pinterest linkedin search heart chat eye trending-up clock font keyboard_arrow_up
M. Tekin Koçkar Öğretim Görevlisi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
  1. Anasayfa >
  2. Atlarda Don ve Nişaneler >
  3. At Donları nasıl oluşur?
M. Tekin KOÇKAR
15 Dakika Okuma Süresi
+ -

At Donları nasıl oluşur?

Atların vücutlarında bulunan kılların renklerine “don” adı verilir. Vücut üzerinde görünen beyaz renkteki lekelere de “nişane” denir. Alın bölgesindeki nişanelere “akıtma”, bacaklarda, toynaklardan diz üzerine kadar çeşitli yüksekliklerde bulunan nişanelere de “seki” adı verilir. Akıtmalar alın üzerindeki birkaç kıl tanesi veya tüm yüzü kaplayacak kadar büyüklükte olabilir. Sekiler ise toynakların üzerindeki küçük bir lekeden başlayarak diz üzerine kadar uzanabilir (Emiroğlu ve Yüksel, 2009).

At yetiştiriciliği işinde olan ve bir şekilde at sahibi olan insanlar için, gen seleksiyonu ve genetiğin temel prensiplerinin anlamak, at satın almak, uygunluk ve değerlendirme konularında karar vermek açısından gereklidir. At yetiştiriciliğindeki karar alma sürecine geçmeden önce, yetiştiricilerin aşağıdaki terimleri bilmeleri gerekir (ANR-1420, 2012):

Kromozom: Hücre çekirdeğinde bulunan, genleri içeren çubuk şeklindeki yapı. Kromozomlar her hücrede, cinsiyet kromozomları hariç (sperm ve yumurta), çiftler halinde bulunur. Atlarda 32 çift kromozom bulunur. Eşeklerde ise 31 çift kromozom vardır.

Gen: Kromozomun genetik kodu içeren küçük bir parçasıdır (DNA). Genler de her kromozomda birer tane olmak üzere çiftler halinde bulunur.

Allel: Belirli bir genin alternatif durumu. Bir kromozomda, sabit bir pozisyonda bulunan bir gen, belirli bir geni ya da allellerinden birini içerir. Tekli olduğu gibi çoklu alleller de olması mümkündür [1].

Genotip: Genetik özellik ya da bir bireyin genetik makyajı. A ve a allellinden çıkması mümkün genotipler, AA, Aa ve aa’dır. Bu çiftlerin tamamı aynı fenotipde olmayacaktır çünkü çiftlerin farklı modları aktif olabilir.

Fenotip: Kalıtımla oluşan dış görünüş. Bir hayvanın görülebilen ya da ölçülebilen karakteristikleri. Örneğin, renk, doğum kilosu, hızı gibi…

Kalitatif (Niteliksel) Özellikler: Bir çift ya da bir kaç çift gen tarafından kontrol edilen özellikler. Kalitatif özellikler kolaylıkla belirgin kategorilere ayrılabilir ve çevresel etkenlerden çok fazla etkilenmezler; bu yüzden, bir hayvanın genotipini belirli bir kalitatif (niteleyici) özellik için tanımlamak genellikle kolaydır. Atlarda kalitatif özelliğe, kestaneye karşı siyah renk post örneği verilebilir.

Kantitatif (Niceliksel) Özellikler: Süregelen bir dizi Fenotipik çeşitlilik gösteren özellikler. Kantitatif özellikler genellikle bir çift genden daha fazlasıyla kontrol edilir ve yol durumu, eğitmen uzmanlığı ve beslenme gibi çevresel faktörlerden oldukça etkilenirler. Bu şartlar yüzünden, kantitatif (niceleyici) özellikler belirgin kategorilere ayrılamaz. Genellikle, sürülerin önemli ekonomik özellikleri kantitatiftir. Örneğin, incik kemiği çevresi ve yarış hızı gibi.

Kalıtım: Hayvanlar arasındaki, kuşaktan kuşağa aktarılan genetik makyajın bir parçasının sebep olduğu tüm fenotipik farklılıkların (çeşitliliğin) bir bölümü.

Homozigot: Belli bir özellik gen çifti birbirinin aynı olan birey. Örneğin, al donlu at bu gen (ee) için homozigot çekinik iken, siyah (yağız) at siyah geni (EE) için homozigot baskın olabilir.

Heterozigot: Belirli bir özellik için gen çiftinde, birbirinden farklı genler taşıyan birey. Örneğin, fenotipik olarak yağız bir atın siyah geni (Ee) heterozigot olabilir.

Baskın Gen: Bir çift kromozomdan sadece biri tarafından taşındığında ortaya çıkan alleldir. Alleldeki her iki gen aynı olmasa bile organizmadaki fenotipi üreten gendir. Örneğin, (e) çekinik olmasına rağmen al rengine karşı yağız renk (e) alleli baskındır. Baskın (e) allelinden bir kopyaya sahip atlar, diğer genler tarafından renk değiştirilmediği sürece (ee) ya da (Ee) siyah olacaktır.

Çekinik Gen: Sadece alelindeki genler birbirinin aynı olduğunda fenotip özelliğini üretebilen gendir. Sadece baskın allel olmadığında ortaya çıkan alleldir. Örneğin, siyaha karşı al renk için e alleli. Her iki kromozomunda da e alleli olan atlardaki gen çifti (ee), diğer genlerle değişikliğe uğramadığı sürece al olacaktır.

Aditif: Heterozigot fenotip gen iki homozigot fenotip arasında ortada kaldığında etkin olan gendir. Örneğin, aa = ürün yok; Aa = ürün var; AA = ürünün 2 katı. Sürüdeki birçok ekonomik olarak önemli özellik birçok aditif gen çiftinden etkilenir.

Loküs: Kromozom üzerinde genin bulunduğu yer.

Epistasis: Bir loküsün, başka bir loküsün özelliğini maskelemesi ya da kontrol etmesi.

Birçok at rengi genellikle bir kaç gen tarafından kontrol edilir ve fenotipik olarak kolayca tanımlanır. Temel genetiğin anahtarı, bir atın tayının alacağı alelin sadece bir genini sağlayacağının unutulmaması gerekir. Örneğin, atın temel rengi (EE) ya da (Ee) genotipiyle siyah olabilir ya da (ee) genotipiyle al olabilir. Homozigot yağız at (EE) yavruya sadece bir (E) geni verebilir. Homozigot al at (ee) de yavruya bir (e) gen verebilir. Ancak, heterozigot yağız at (Ee) bir (e) genini yavruya aktarabilir. Bu baskın gen hareketinin bir örneğidir. Yağız ya da al at elde etme şansını belirlemenin kolay yolu, basitçe, her iki ebeveyden gelen genlerin olasılıklarını aşağıdaki çizelgelerde gösterildiği gibi bir Punett tablosuna yazmak olacaktır (ANR-1420, 2012):

Bu bilgiler ışığında son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla doğacak tayların donu önceden büyük ölçüde belirlenebilmektedir. Mendel Kanunları’na göre kısrak ve aygırlardan gelen genlerle tayların donlarının şekillenmesi şöyle örneklenebilir:

Çizelge 1. Kısrak ve aygırın homozigot yağız olması durumunda tayların donu.


Çizelge 2. Kısrağın homozigot yağız, aygırın homozigot al olması durumunda tayların donu.


Çizelge 3. Kısrağın homozigot al, aygırın homozigot yağız olması durumunda tayların donu.


Çizelge 1’de görüldüğü gibi, Mendel Kanunlarına göre, homozigot yağız kısrak ve aygırdan gelen bütün taylar, anne ve babaları gibi homozigot yağız olarak dünyaya gelir. Kısrak homozigot yağız, aygır homozigot al ise, siyah donu determine eden E geni, al donu yapan e genine dominant olduğu için, bütün taylar heterozigot yağız donda dünyaya gelir. Kısrağın homozigot al, aygırın homozigot yağız olması durumunda da bir değişiklik olmaz ve bütün taylar heterozigot yağız donda dünyaya gelir (Çizelge 2, 3). Verilen bu üç farklı örnekte de görüldüğü gibi doğan taylar yağız olarak doğmaktadırlar. Birkaç karmaşık örnekleme yapmak gerekirse:

Çizelge 4. Kısrağın heterozigot yağız, aygırın homozigot al olması durumunda tayların donu


Çizelge 5. Kısrağın ve aygırın heterozigot yağız olması durumunda tayların donu

Ebeveynlerden birisinin, heterozigot dominant gene sahip olması durumunda dünyaya gelen tayların % 50’si heterozigot yağız, % 50’si ise homozigot al dona sahiptir (Çizelge 4). Kısrağın ve aygırın her ikisinin de heterozigot yağız olması durumunda, en karmaşık durum ortaya çıkar (Çizelge 5). Bu çiftleştirme örneğinde, dünyaya gelen tayların % 75’i yağız, % 25’i al dona sahiptir. %75 yağız dona sahip tayların % 50’si heterozigot yağızdır. Yağız donu determine eden gen, al donu meydana getiren gen üzerine dominant olduğu için, % 50 heterozigot genotipe sahip taylar da dış görünüş (fenotipik) olarak yağız donda görünürler. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür (Yılmaz ve Ertuğrul, 2012).

En önemli sorun yağız temel renkli ebeveyn atın bu özellik için, homozigot mu yoksa heterozigot mu olduğunun belirlenmesidir. Al donlu atların sadece homozigot çekinik (ee) olduğu bilindiğine göre, bir yağız atla, al atı test çiftleştirmesi yapmak, yetiştiriciye siyah atın genotipi hakkında ipucu verecektir. Çiftleşmeler sonucunda al donlu tay oluşmazsa, yağız atın homozigot (EE) olduğuna dair daha fazla güvence elde edilebilir.

Eğer al donlu bir tay doğarsa, yağız atın heterozigot (Ee) olması gerektiği anlaşılır. Atın genomunu tespit etmek için bu eziyetli süreç, günümüzde artık kıl köklerinden alınan örneklere yapılan basit bir DNA testiyle çözülebilmektedir. Bazı ırklarda yalnız yağız veya yalnız al atlar bulunur. Bu tür atlarda sadece dominant allel seçilmektedir. Friesian, Cleveland Bay, Budyonnıy, ve Don atları gibi. Bazılarında da sadece çekinik alleller seçilir. Suffolk Punch ve Haflinger gibi.

At ırkları arasında en az bulunan don Yağız dondur. Çünkü ana rengi sınırlayan ya da yanıltan başka genler bulunmaktadır. Örneğin, birçok alleli olan (A, a+ ve a) doru (kızıl doru) geni (A), siyah rengi uçlarda (ayaklar, kulak uçları, yele ve kuyruk) ebeveyninden gelen doru geninin “dozuna” bağlı olarak sınırlar. Yağız bir at tamamen siyah kalabilir (EEaa ya da Eeaa) ya da doru renkli (ebeveynden en az birinden A alarak güçlü bir kayma olabilir) ya da doru (ebeveynden en az birinden a+ alarak az bir kayma ile) olabilir. Nasıl olduğu hatta bu doru kayma geninin al ana rengiyle etkileşimde olup olmadığı henüz tam olarak bilinmemektedir.

Etki azaltan genlere bir başka örnek de, genellikle stok tipi atlarda, Ponilerde ve Norveç Fyord atlarında görülen, boz (D) genidir. Bu genin homozigot dominant (DD) ya da heterozigot (Dd) kombinasyonu ana rengi at siyahsa grullo’ya (gövdede duman rengi, bacaklara doğru koyulup, siyahlaşan at rengi), at doruysa boz’a, at kestaneyse kızıl boz’a kaydırır. (D) geni, sırtta daha koyu çizgilere, bazen daha koyu omuzlara ve bacak şeritlerine de yol açar. Krem geni (İzabel don) (ccr) de atın rengini kaydırır, arttırıcı bir etkisi vardır. Bir dozun (Cccr) al renkle karışması Palomino (beyaz yele ve kuyruklu altın rengi at) ve güderi rengi ile sonuçlanır. Bir doz krem geni siyah ya da koyu kahve ata karışırsa, fenotipik olarak at siyah ya da koyu kahveye benzer ama bazıları onu isli siyah olarak tanımlar. Her iki ebeveynden de birer ccr (iki doz, ccr ccr) katılması durumunda, kestane rengini cremello’ya (fildişi tüyler, pembe deri, mavi göz), ve doru rengi perlino’ya (fildişi tüyler, pembe deri, mavi göz ve daha koyu yele ve kuyruk) kaydırır. Gümüş alaca geni (Z) de digger renk genlerine etki eden (kaydıran) bir gendir, yağız renkte, koyu çikolata rengine, doruda gümüş yeleli doruya kaydırır, al renkte bir etkisi yoktur. Gümüş alaca geni olan atların benekli ya da alaca olması gerekmez ve bu gen çoğunlukla kayalık dağ atlarında ve Shetland ve İzlanda ponilerinde, nadiren de Amerikan Quarter, Morgan ve Peruvian Paso’larda görülür.

Ana rengi değiştiren diğer genler, Şampanya (Ch) geni ve İnci (Prl) genidir. Şampanya, her tüy rengini değiştirebilen (kaydıran) ya da ana renge etki eden baskın bir gendir. Şampanya siyah ana rengi kahveye, kahverengi altına kaydırır. Şampanya atların kehribar gözleri ve at yaşlandıkça daha koyu renkli pigmentli bölgelerden oluşan lavanta renkli derileri vardır. Şampanya etkisi Tennessee Walking atlarında, Missouri Fox Trotter’larda, Falabella gibi Minyatür atlarda ve İspanyol Mustang’lerinde yaygındır. İnci geni nadir etkili ve çekiniktir. Ana al rengi açık kayısı renge kaydırması, değişiklik yaratması için iki doz gen gerekir. Bir doz gen krem geniyle birleşmedikçe atın ana rengini değiştirmez. Bu durumda, tüylerin rengindeki kayma, iki doz krem genindekine benzer (perlino, cremello). Ancak bu etkiyle at pseudo-cremello ya da pseudo-perlino olur. Renk benzer ama farklı bir gen kombinasyonu oluşmuştur. İnci geni Andalusian’larda, Lusitano’larda, Amerikan Quarter atlarında ve Paint’lerde bulunur. Bu renkler Amerikan Quarter atlarında ve Paint atlarında, tarihsel olarak “Barlink Faktörü” olarak söz edilir.

Tüy rengi değişiminin bir başka formu da (G) olarak ifade edilen gri (Kır) genidir. Homozigot baskın (GG) ve heterozigot baskın (Gg) her ikisi de atın tüylerinde yaşlandıkça artarak daha fazla beyazın oluşmasına yol açar. Kır atlar normal ya da neredeyse normal renkle doğarlar ve sonunda yaşlandıkça beyazlarlar. Kır atların gözleri ve derileri koyu kalır çünkü gri geni baskın gen hareketidir ve ebeveynlerden en az birinin gri at olması gerekir. Kır, birçok ırktan atta görülür ve birçok cinste baskın renktir. Lippizanlar, Andalusianlar gibi. Melanomas (deri tümörü) kır atlarda daha yaygındır. Durum dış görünüşü bozsa da, tümörlerin çoğu iyi huyludur (ANR-1420, 2012).

Gelişen gen bilimi sayesinde bilim insanları tarafından birçok deneme yapılarak atların melezlenmelerinde çok sayıda don elde edilmiştir. Sponenberg, atlarda bu gen renklerini çok geniş bir biçimde açıklamaktadır (Sponenberg, 2009). Ancak bu incelemede yer alan at donları adlandırmalarının bir kısmı Türkçe’de yoktur. Bunun nedeni Türkiye’de yetişirilen at ırklarında bu donların bulunmamasından kaynaklanmaktadır.

Yarkın’a göre atlarda donlar Normal Donlar, Melaninli Donlar ve Kır Donlar olarak sınıflandırılmaktadır. Normal Don’un en belirleyici rengi al dondur. Diğer bir normal don ise İzabel don olarak görülmektedir. (Yarkın, 1953).


KAYNAKLAR

ANR-1420 (2012). Basic Horse Genetics, Alabama A & M and Auburn Universities, Alabama Cooperative Extension System, www.aces.edu.

EMİROĞLU, Kudret; YÜKSEL, Ahmet (2003). Yoldaşımız At, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları, İstanbul.

SPONENBERG, D. Phillip (2009). Equine Color Genetics, Wiley-Blackwell, Printed in Singapore.

YARKIN, İbrahim (1953). Atçılık, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları: 40, Ankara Üniversitesi Basımevi.

YILMAZ, Orhan, Mehmet Ertuğrul (2012). Atlarda Nişane, Iğdır Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2/1.


[1]Allel (İng: Allele): Bir karakter üzerinde aynı veya farklı yönde etkili olan iki veya daha fazla genden her birine “allel” denir (http://www.tdk.gov.tr).