facebook twitter instagram google-plus pinterest linkedin search heart chat eye trending-up clock font keyboard_arrow_up
M. Tekin Koçkar Öğretim Görevlisi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
  1. Anasayfa >
  2. Dünyada Atçılık Uygulamaları >
  3. Atlı Oyunlar 17: Buzkaşi (Kokpar, Kopkari, Ulak Tartış)
M. Tekin KOÇKAR
8 Dakika Okuma Süresi
+ -

Atlı Oyunlar 17: Buzkaşi (Kokpar, Kopkari, Ulak Tartış)

Kazakistan, Afganistan ve diğer Orta Asya ülkelerinde çok sevilerek oynanan bir atlı oyundur. 20 – 30 m. eninde 300 – 400 m. uzunluğunda bir alanda oynanır. Amaç, oyun alanı içine çizilmiş bir daireye buzağıyı (ya da oğlağı), oyun alanının ucundaki direklerin çevresinde dolaştırıp daireye geri getirmektir. Çizilen bu daireye "hallal" veya "adalet çemberi" adı verilir. Oyunculara “Çopendoz” adı verilir. Daha sonra Buzkaşi yöneticisinin işareti ile oyun başlar. Dairenin etrafında sıralanmış olan biniciler, ortadaki buzağıyı ele geçirmek için harekete geçerler. Sertlik, güç ve dayanıklılık gerektiren bir oyundur. Oyunun başlama komutu ile birlikte alanın ortasına konan ölmüş buzağı gövdesi, bu takımlarda yer alan bir binici tarafından daireye getirilmeye çalışılır, diğerleri ona yardım ederler.

Buzkashi1

Rakip takım oyuncuları ise buzağıyı kapmaya çalışırlar. Oyun süresi bitimine kadar daireye buzağıyı en çok getiren takım oyunu kazanır. Oyun süresi 15 dk.’dır. Süre bitiminde beraberlik olursa, oyun 15 dk. daha uzatılır. Yine beraberlik olursa, her iki takımdan birer kişi tekrar 10 dk. yarışırlar. Daireye buzağıyı ilk getiren takım kazanmış olur. 

Buzkaşi atları katı bir eğitime tâbi tutulmaktadır. Bu eğitim bir bakıma doğum öncesinden başlatılmaktadır. Yavrulayacak ata, güçlü bir yavru doğurması için, günde on ya da daha fazla yumurta yedirilerek özel beslenme uygulanır. Doğum sırasında annenin başında beklenilir ve yavru toprağa değdirilmeden kucaklanır. Tayın toprağa düşmesi inanışa göre atın "kanatlarını kıracaktır". Tay daha sonra üç yaşına gelinceye kadar kendi haline bırakılır.

Daha sonra, buzkaşi için iyi bir aday olabileceği düşünülüyorsa, sırtına eyer vurulur, gem disiplini öğretilir, binicisini kabul etmeğe alıştırılır. Ayağına asla nal vurulmaz. 

Böylece iki yıl geçer. At beş yaşına geldiğinde, sindirim sistemine yardımcı olmak için tuz, kilo kazandırmak için mısır ve kavun verilir. Oyun boyunca itişip kakışma sırasında, vücudun ağırlığı bir üstünlük unsuru olmaktadır. Sıcak yaz günleri geldiğinde, hayvan geçireceği en acımasız sınamaya tâbi tutulur. Buna verilen ad, "kantar"dır. Gem takılmış ve sırtına eyer vurulmuş olarak bozkırda bir kazığa bağlanan at sıcağa, toza, rüzgâra ve acıya dayanıklılık kazanması için bırakılır.

Yaz ayları geçtikten sonra ülkede Cuma günleri, tatillerde ya da evlenme, sünnet töreni gibi özel günlerde Buzkaşi oyunları düzenlenmeye başlar. At artık hazırdır. Sevgiyle şımartılır ve büyük değer verilir. Böbreklerini soğuğa karşı korumak için, üzerine kalın bir battaniye örtülür.

Buzkaşi, kesinlikle tehlikeli bir spordur, ama yoğun eğitim ve atla binici arasındaki mükemmel iletişim, yaralanma riskini en aza indirmeye yardımcı olur.


Buzkashi’nin Farklı Tipleri: Tudabarai ve Qarajai

Tudabarai’de, sayı yapmak için, binici buzağıyı ele geçirmeli ve başlangıç noktasından herhangi bir yöne doğru uzaklaştırmalıdır. Binici serbest olmalı ve diğer binicilerden kurtulmalıdır.


Tudabarai oyunu


Qarajai’de (Karacay), görev daha karmaşıktır. Oyuncu buzağıyı bir işaretin etrafında taşımalı ve buzağıyı takımın belirlenmiş sayı çemberine götürmeli.

qarajai 2

Qarajai oyunu


Oyunun her iki türünde de, buzağıyı ele geçiren ve onu doğru sayı alanına taşıyarak görevini başarıyla yerine getiren puan kazanır. Her oyunun kazananı bir sponsor tarafından konulan ödülleri alır. En yüksek ödüller genelde para ya da iyi giysilerdir [1].

Birçok Afgan’a göre Buzkaşi sadece bir oyun değil, başarılı olmak için takım çalışması ve iletişimin gerekli olduğu bir yaşam biçimidir.

Türkiye’de de 1982 yılında Kırgızistan’dan göç ederek Van İli, Erciş ilçesi, Ulupamir’e yerleşmiş olan Kırgız kökenlilerce, Ulupamir Ayran Şenlikleri adı altında düzenlenen festivalde her yıl Buzkaşi oyunu (Oğlak Kapma) adı altında oynanmaktadır.

Bu konuda İsmet Tunç şöyle yazmaktadır: (… İki takım halinde, 7 ya da 8 kişiden oluşan atlı gruplar farklı renklerde giyinerek alanda belirirler. Yerel giysileri temin edemedikleri için farklı renkteki formalar kullanmaktalar). Birkaç ısınma turundan sonra atlar ve sürücüleri hazırlık yaparlar, alana kesilmiş bir keçi getirilir (bu oyun için genelde oğlak tercih edilir fakat oğlağın temin edilmediği zaman keçi kullanılır).

Takımlardan birine mensup bir atlı öne doğru hızlıca atak yapar, kırbacını ağzına yerleştirir ve bir eliyle süratli bir şekilde eğilerek oğlağı yerden alır, diğer atlılar da peşinden gelir. Önceden belirlenmiş bir daireye doğru hamle yapılır. Karşı takım daireyi kapatır ve oğlağın o daireye düşmesine izin vermez. Bu esnada oğlağı kapan kişi peşinde diğer atlılarla birlikte alanda turlar.

Oğlağı kapan fırsatını bulup da süratlenirse bir çığlık kopar ve süratli bir şekilde alan bir baştan diğer başa geçilir. Bu esnada diğer atlılar da çığlık atarlar. Seyirciler arasında bir heyecandır yaşanır… Oyun pür dikkat seyredilir.

Oğlak, tozun dumana karıştığı bu atmosferde yere atılır. Sonrasında diğer gelen kişi oğlağı kapmaya çalışır. Eğer oğlağı kapan atlı diğer atlılar tarafından sıkıştırılırsa herkes oğlağa hücum eder, takım arkadaşlarından biri oğlağı kapan kişinin atının yularından tutarak onu kalabalıktan kurtarmaya çalışır.

Ulupamir Şenliklerinde Oğlak kapma Oyunu 


Bu esnada karşı taraftan biri, oğlağın bir tarafından tutarsa müthiş bir çekişme başlar. Oğlak arada kalır, sinirler gerilir, mücadele oğlağı çekiştirip götürenin müthiş atağıyla sonlanır. Sonra oğlak yere atılır ve mücadele yeniden başlar.[2]

Atın üzerindeki sürücü hızını alıp da atını kamçıladığında, tıpkı bir şamanın kendinden geçmesi gibi, atlı da kendinden geçer. İçten, derinlerden gelen bir “mistik parçalanma” evresi görülür sanki. Bu an bir şamanın “yüce kuvvet”le irtibatta bulunduğu an gibidir ve şaman bu anda kendinden geçer, bayılır; şeytanı hastanın bedeninden kovar, kişiyi iyileştirir. 

Oyuncunu o anki ruh hali ile bir şamanın sağaltım (tedavi) esnasındaki ruh hali birbirine çok benzer. Oğlağı kapan atlının attığı bu çığlık diğer çığlıklarla karıştığında, müthiş bir ses armonisi, bir heyecan yaşanır. Kenardaki izleyicilerden bazıları kendilerini tutamayarak bu ortama kendi çığlıklarıyla katkıda bulunurlar; oyunun ruhu tüm alanı kaplar.

Oyunlar sona erdiğinde kesik oğlağın tüylerinden eser kalmaz. Atlılar arasındaki çekişmeden dolayı oğlak neredeyse parçalara ayrılacaktır. Yorulan oyuncular yerlerini genç delikanlılara bırakırlar, o esnada izleyici topluluğu da yavaş yavaş alanı terk eder (Tunç, 2009).


KAYNAKLAR

TUNÇ, İsmet (2009). Buzkaşi ya da Oğlak Kapmaca: Ruhun Trans Hali, http://gezegenismet.blogspot.com, Temmuz.

http://cyclowiki.org/wiki/Кокпар

http://silkadv.com/ru/node/2194

https://rus.azattyq.org/a/unesco-nematerialnoye-nasledie-kokpar-asyki/28904754.html

https://ru.wikipedia.org/wiki/Кок-бору

https://bnews.kz/ru/news/sport/igri_kochevnikov/sbornaya_kazahstan_po_kokparu_schitaetsya_favoritom_vsemirnih_igr_kochevnikov_foto

http://www.hurriyet.com.tr/haberleri/buzkasi


[1]http://www.afghan-web.com

[2] Fotoğraf: Ali Dağer (http://gezegenismet.blogspot.com)